Büyük Önder Atatürk Üniversitemizde Anıldı

10 November 2019 - Sonntag

Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 81. yıldönümünde tüm yurtta olduğu gibi Üniversitemizde de anıldı. Anma programı üniversitemiz akademik ve idari personeli ile öğrencilerimizin de katılımlarıyla, Rektör Prof. Dr. Kemal Şenocak tarafından Atatürk ve Gençlik Anıtı’na çelenk konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Anıttaki törenin ardından Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki programa geçildi. Anma programı Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, Eskişehir Muharip Hava Kuvvetleri ve Garnizon Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, Eskişehir Milletvekilleri Harun Karacan ve Metin Nurullah Sazak, Muharip Hava Kuvveti Komutan Yrd. ve BHHM'leri Komutanı Hv.Plt.Tümg. İsmail Günaydın, Hava Kontrol Grup Komutanı Hv.Tuğg. Yusuf Erge, MSB 1'inci Hava Bakım Fabrika Müdürü Hv.Tuğg. Gürhan Ergürhan, 1'inci Ana Jet Üs Komutanı Hv.Plt.Tuğg. Gökhan Ergün, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu ve protokolün de katılımlarıyla gerçekleşti. Anma programı öncesinde Kongre ve Kültür Merkezi fuayesinde Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Fotoğraflarla Atatürk” isimli serginin açılışı yapıldı.

 

 

Anma programında konuşan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak, Atatürk’ün yeni bir Türk Devleti kurmuş, insanlık tarihine yepyeni düşünceler getirmiş ve uygulamış bir önder olduğunu belirterek, Türkiye Cumhuriyeti’nin O’nun kurmuş olduğu temeller üzerinde durduğunu ve O’nun açtığı yolda yürümekte olduğunu söyledi. Atatürk’ün egemenliği saltanattan alıp halka veren, bağımsızlığın gücüne inanan, laik ve özgür düşünceden yana olan, bilimi yol gösterici tek ilke kabul eden bir devlet adamı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kemal Şenocak, Atatürk’ün yaşamı boyunca evrensel barışın korunmasına özen gösteren, yeryüzünde açlığın ve yoksulluğun ortadan kaldırılması gerektiğini savunan, sömürgeciliğe son verilmesini isteyen hümanist bir lider olduğunu ifade etti. Atatürk’ün çağdaş medeniyete yönelirken belli doktrinlerden değil Türk milletinin gerçeklerinden ilham aldığını, Türk ve dünya tarihinde yaşanan tecrübelerin ışığından faydalandığını ve Batı kaynaklı fikirleri süzgeçten geçirerek bir sentez haline getirmek suretiyle hareket ettiğini belirten Prof. Dr. Kemal Şenocak, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir” diyen Atatürk’ün çağdaş medeniyet ve kültüre kaynaklık yapacak eğitim ve öğretim kurumlarına çok büyük önem verdiğini ve daha Sakarya Zaferi’nden önce “Maarif Kongresi”ni toplayarak yeni bir Türk eğitim sistemini kurmak için ilk adımı attığını kaydetti. Atatürk’ün ülkede kültür birliğini oluşturmayı düşündüğünü ve Doğu Anadolu’da Van Gölü kıyılarında bir üniversite açılmasını, ilk olarak 1937’deki Meclis açılış konuşmasında dile getirdiğini belirten Prof. Dr. Kemal Şenocak, Atatürk’ün ölümünden 9 gün önce 1 Kasım 1938 tarihinde rahatsızlığı nedeniyle Başvekil Celal Bayar tarafından okunan meclis açılış konuşmasında da üniversiteler ile Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’na verdiği önemi bütün açıklığıyla ortaya koyduğunu vurguladı. En büyük Türk milliyetçisi olan, Türklük gururunu “Ne Mutlu Türküm Diyene” vecizesi ile ifade eden Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, akıl ve bilimin kültür hayatına yön vermesi için gerekli yüksek kültür kurumlarını oluşturmak suretiyle “Türk Aydınlanma Çağı”nın da önderliğini yaptığını ifade eden Prof. Dr. Kemal Şenocak, Atatürk’ün eğitim, bilim ve üniversite alanında gerçekleştirdiği faaliyetlerdeki tek hedefinin Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş uygarlıklar seviyesinin üzerine çıkarmak ve Türk Milletini sonsuza kadar yaşatmak olduğunu söyledi.  

 

 

 

Protokol konuşmasının ardından Üniversitemiz Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan 10 Kasım Atatürk’ü Anma videosunun gösterimi gerçekleştirildi. Daha sonra Üniversitemiz Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAM) ve Halkbilim Araştırma ve Uygulama Merkezi (HAMER) tarafından ortaklaşa düzenlenen “Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar” dinletisi gerçekleşti. Sonrasında ise ATAM Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cezmi Karasu’nun “Atatürk, Milli Birlik ve Vatandaşlık” konulu konferansı gerçekleşti. Atatürk tarafından yapılan “Türk” tanımının; din, ırk, renk, cinsiyet ayrımına bakmaksızın vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesi içine aldığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Cezmi Karasu; 1924, 1961 ve 1982 anayasalarında yer alan vatandaşlık maddelerinin de bu doğrultuda, kişi ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki yurttaşlık ilişkisini ırk, dil ve din kavramlarından soyutlayarak hukuksal bir bağ olarak belirlediğini ifade etti. Atatürk’ün Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadar edinilen tecrübelerden dersler çıkararak “En büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni sağlam bir vatandaşlık temeline oturtmaya çaba gösterdiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Cezmi Karasu, çağdaş ve kalkınmış bir Türkiye ve buna göre tanımını ve anlamını bulmuş Türk Milletinin Atatürk’ün çabalarının özünü oluşturduğunu söyledi. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nde soyut ideolojik değerler yerine somut toplumsal gerçeklikleri önceleyen politikaları tercih ettiğini ve milli birliğin güçlü ekonomiye dayalı olduğunu pek çok kez dile getirdiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Cezmi Karasu, Büyük Önder’in bu doğrultuda söylediği sözlerden örnekler verdi. Milli kimlik inşasının aynı zamanda milli kültürü, milli kültürün dayandığı unsurları, milli coğrafyayı, uğruna yaşanacak ve ölünecek değerleri de tanımlamak olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Cezmi Karasu, bunlardan yoksun kalan bir milletin varlığını sürdürmesinin oldukça zor olduğunu belirterek, Atatürk’ün çağdaşlık anlayışında vatandaşlık ile ciddi ve kuvvetli bir bağ kurduğunu vurguladı.

 

İletişim için E-posta: basinhalk@ogu.edu.tr
ESOGÜ Gündem play

ESOGÜ Gündem

5 April 2024

Ramazan Bayramı'nın Önemi | İlahiyat Fakültesi Dekan Yrd. Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz Arı